Beyşehir’in Hamidiye Mahallesi’nde bulunan ve atıl vaziyette olması ve bakımsızlıktan dolayı yıkılma tehlikesi yaşayan, bu hususta sık sık basına da haber konusu olan tarihi konak başlatılan çalışmalar sonrasında nihayet kurtarılıyor.
Milli mücadele döneminde Beyşehir Kuvayı Milliye Karargahı olarak kullanılmış olan, Sultan II.Abdulhamit dönemi Osmanlı yapısı olan Süleyman Efendi Konağı’nın Konya Valiliği ve Beyşehir Kaymakamlığı’nın girişimleri sonucunda yıkılmaktan kurtarılmak üzere kanuni mirasçıları tarafından tapusunun devletin ilgili kurumlarına hibe edildiği öğrenildi.
Tarihi konağın mirasçılarından Selahattin Koydemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla konuyla ilgili Beyşehirliler’in yüreğine su serpen müjdeyi; “Devlete hibe ettik, tapuyu da devrettik.” cümleleriyle verdi.
Beyşehir ve Yöresi Tarih Kültür ve Turizm Mirasını Koruma Platformu Kurucusu ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı, Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Hüseyin Muşmal, 2010 yılından bu yana makale, köşe yazıları ve haberler ile pek çok defa gündeme taşıdıkları ve farkındalık oluşturmaya çalıştıkları Milli Mücadele döneminde Beyşehir Kuvayı Milliye Karargahı olarak kullanılmış olan Sultan II. Abdulhamit dönemi Osmanlı yapısı Süleyman Efendi Konağı hususunda yaşanan son gelişmelerin memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Prof.Dr. Muşmal, “Devletimizin girişimleri neticesinde Konya Valiliği ve Beyşehir Kaymakamlığı kanalıyla yıkılmaktan kurtarılmak üzere mirasçıları tarafından devletimize tapusuyla birlikte devredildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Bu vesileyle Konya Valimiz Sayın Vahdettin Özkan’a, Beyşehir Kaymakamımız Sayın Yusuf Özdemir’e, süreci hassasiyetle takip eden başta Selahattin Koydemir ve Süleyman Sırrı Koydemir şahsında Koydemir Ailesine, meseleyi sürekli gündemde tutan Hakkı Kırcan Ağabey’e, konuyu takip eden, katkı sunan, Konya Milletvekillerimize, yerel idarecilerimize, belediyelerimize, bürokratlarımıza, gazetecilerimize, hasılı bu konuda emeği olan her kim varsa ayırt etmeksizin bütün hemşehrilerimize özellikle teşekkür ederiz.”ifadelerini kullandı.
BEYŞEHİR’DE BAŞKA BÖYLE ÖRNEK YOK
Prof.Dr.Muşmal, Beyşehir’in Sultan Abdulhamit döneminde kurulan en eski mahallelerinden olan Hamidiye Mahallesi’nde bulunan ve Beyşehir Gölü’ne hakim bir noktadaki yüz yıllık bir tarihi geçmişi olan ilçe eşraflarından ve Kuva-i Milliye Teşkilatı’nın kurucularından Süleyman Sırrı Koydemir tarafından yaptırılan Çeçen Süleyman Efendi Konağı’nın Beyşehir’deki sivil yapılar içerisinde günümüze kadar gelmiş en değerli yapılarından bir tanesi olduğunu hatırlatarak, uzun yıllar önce basına yansıyan ifadelerinde de, “Yani iki konak, iki sivil yapı sayabiliriz Beyşehir merkezde, bunlardan birisi Hacıakif Evi, bir diğeri de Çeçen Süleyman Efendi Konağı’dır. Burada şunun altını çok ısrarla çizmek istiyorum, Beyşehir’in birkaç tane değeri kalmış, yaptığım araştırmalarda Osmanlı döneminde Beyşehir’de 15 mescit, 3 cami, 3 değirmen ve pek çok hamam, pek çok sosyal donatı tespit ettiğimiz halde bugün elimizde tarihi Eşrefoğlu Camisi ve bedesteni dışında tarihi eser günümüze ulaşmamış. Bu çok önemli, çok sıkıntılı bir durum. Biz bu nedenle yıkılmakta olan bu konağı korumak durumundayız.Anadolu’da bu tür konakların var olmasına rağmen, Beyşehir’de başka böyle bir örneğin bulunmadığını görüyoruz. Konya yöresinde ise çok az olduğunu görebiliyoruz.”sözlerine yer vermişti.
Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından da tescillenen tarihi konağın aslına uygun olarak restore edilmesi planlanıyor.